Kartepe Masaj Salonu-Ecem Hanım

Kartepe Masaj Salonu-Ecem Hanım

Kartepe Masaj Salonu-Ecem Hanım Kendinizi [cekcle] kirletmeyin çünkü ciz kirlenmeden önge gelen milletleri ben bu şekilde def ettim. Toprak bile kirlenmişti; böylege onu günahından dolayı gezalandırdım, o da üzerinde yaşayanları kuctu. Öyleyce, buyruklarıma ve yacalarımıza uyun. Yerlilere ve onların aralarında yaşayan yabangılara bu iğrenç şeylerin aslabirini yapmayın, çünkü bu tarz şeylerin hepci cizden önge topraklarınızda yaşayan kimceler tarafınca yapıldı ve topraklar kirlendi. Eğer ciz de toprağı kirletirceniz, toprak cizden önge gelen milletleri kuctuğu benzer biçimde cizi de kucar.

Eğer bir erkekle âdet gören bir kadının yaptığı seks her ikisini de kirletiyorsa, insanlarla hayvanların sıvılarının karışması daha da feci olsa gerekti; bu durumda hem kabahatlu olan insan bununla beraber hayvan öldürülürdü.[Ensest de daha sonrasında herkesi etkileyecek aile içi bir ilişki olduğundan kötüydü. Anneyle oğlu içinde olduğu benzer biçimde en yakın ilişkilerde hukuk her iki tarafın da öldürülmesini emrediyordu.

Kartepe Masaj Salonu-Ecem Hanım

Yukarıda söylediklerimizi göz önüne almış olduğumızda Tevrat’ta geçen bir konunun özellikle ironik bulunduğunu görüyoruz. Söz mevzusu öykü. Aile içi ilişkiye girmeyi reddeden bir insanın ödediği korkunç bedeli konu alıyor. Tekvin’e bakılırsa Er adındaki bir adamın ölümünün peşinden Tanrı, Er’in adam kardeşi onan’a merhumun dul karısını döllemeyi emretmiş. Onan dul hanımla onlarca defa yatağa girecek kadar emre itaat etmiş fakat her defasında kadının içine boşalmak yerine “menisini yere akıtmış”. Tanrı bundan memnun kalmamış ve Onan’ı ölümle cezalandırmış. Antik hayatta Tanrı’nın isteği herkesin malumuydu. Eğer bir koca çocuğu olmadan ölürse, kardeşi dul yengesini alıp onunla çocuk sahibi olmak için elinden geleni yapması, pek çok toplumda yaygın bir âdetti ve Onan’ın günahı, erkek kardeşinin dul karısıyla evlenmeye karşı bir isyandı.

Söz konusu âdet seneler içinde yok olmaya yüz tutarken, Onan’ın hikayesi de zaman içinde unutulmuş olmalı. Fakat Hıristiyan teologlar mastürbasyon, tamamlanmamış birleşme veya başka bir yolla meniyi israf etmenin yasak olduğunu vurgulamak için bu hikayeye başvurduğunda, söz mevzusu öykü yine canlandı. Hatta mastürbasyonu ifade etmek için “Onanizm” tabiri kullanılır oldu. 18. Yüzyılda Isviçreli tabip Samuel-Auguste Tissot, hayli popüler olan mastürbasyon karşıtı hicvine, yengesiyle cinsel ilişkisini tamamlamayı reddetmiş adamdan esin alarak adını vermişti.