Kartepe Masaj Salonu

Kartepe Masaj Salonu Arada kırmızı ve gri dokunuşları olsa da genel olarak siyah beyaz dekore edilmişti. Sehpanın üzerinde bitmiş bir martini şişesi duruyordu. Çok havalı ve modern bir daireydi fakat diğer taraftan da sanki Millicent mobilyaları bir kiralama katalogundan sipariş etmiş gibi kişilikten yoksun duruyordu. Julius’a kendi dairesini hatırlatmıştı burası fakat kendi eşyalarının çok daha pahalı fiyat etiketleriyle geldiğine emindi.

Millicent’ın Seattle’da kök salmaya niyeti olmadığı anlaşılıyordu. Sanki her an pilisini pırtısını toplayıp çekip gidecekmiş şeklinde görünüyordu. “Bu kadar yeter,” dedi Grace. “Siz ikiniz burada bekleyin. Ben gidip içeride mi değil mi bir bakayım.” Kapıcının itiraz etmesine fırsat vermeden içeri daldı. Julius kapı ağzında dikilip Grace’in oturma odasını ve mutfağı geçip yatak odasına doğru gidişini ve kısacık koridorda gözden kayboluşunu izledi. Hemen sonra da sesi çınladı koridorda.

Kartepe Masaj Salonu

Kartepe Masaj Salonu “A mbulansı arayın. H âlâ hayatta.” I Nefes Al 275 i i a t a k t a ö y l e c e y a t t ı ğ ı n ı g ö r ü n c e ö l d üğ ü nü s a n d ı m , ” diye fısıldadı Grace. “Hiç kıpırdamıyordu. Rengi falan solmuştu. Neredeyse nefes bile almıyordu. Nabzı da atmıyor gibiydi.” Julius ve kapıcıyla beraber dışarıdaki koridorda durmuş, sağlık görevlilerinin sedyeyi asansöre götürüşünü izliyordu. Yan dairelerden insanoğlu çıkmış bu vakaı seyrediyordu. Millicent’ın bilinci yerinde değildi. Yüzünde bir oksijen maskesi vardı. “sağlıkçılardan birinin Harborvieıv’da biriyle konuştuğunu duydum,” dedi kapıcı sükunet içinde.

“Kasti bir aşırı dozda uyuşturucu durumu benzer biçimde bir şeyler söylemiş oldu. Hiç de öyle biriolduğunu tahmin etmezdim.” vakaı seyreden bir avuç kat sakini durmadan bir şeyler mırıldanıyorlardı. Grace başını iki yana sallayarak kollarım kavuşturdu. “Benim de hiç aklıma gelmezdi. İnanamıyorum.” Julius kapıcıya baktı. “bayan Chartwell’i ne kadar tanırdınız?” J ayne Ann Krentz Kapıcı omuz silkti. “gayet kibar kiracılarımızdan biriydi. Arkadaş canlısı bir hanım. İyi bahşiş verirdi. Ama kişisel diyebileceğiniz bir seviyede herhangi bir ilişkimiz yoktu.”